“`html
CHP’nin TBMM Çalışmaları ve Demokratikleşme Süreci Üzerine Değerlendirmeler
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Terörsüz Türkiye” programı çerçevesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kurulması planlanan komisyon ile ilgili bazı şartların bulunduğunu ifade etti. Günaydın, “Büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarımız sabah saatlerinde düzenlenen operasyonlarla, yargının siyasallaştırılarak gözaltına alınıp tutuklanmasına ve bunun Nazi kamplarındaki benzer görüntülerle kamuoyuna yansıtılmasına razı olamayız. Aynı şekilde, mafya operasyonlarında yapılan tutuklamalarla süreci soğutmaya çalışıp bize komisyonda katkı sağlamamızı istiyorsanız, bu talebiniz kayıtsız şartsız olmayacak. Komisyonun nasıl bir şekilde çalışacağını, hangi yönlere gideceğini göreceğiz ve bunlar sonrası komisyona katılacağız. Eğer komisyona olumlu bir katkı sağlarsak, yanlış bir çalışmada da yer almaktan çıkmayı tercih ederiz.” dedi.
Günaydın, 20 Temmuz Pazar akşamı tatile giren TBMM’nin üçüncü yasama yılını ve gündemdeki konularını değerlendirerek şunları kaydetti:
“Bu mecliste AK Parti, ilk parti olarak öne çıkmıştır. Geçtiğimiz 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP önemli bir üstünlük sağlamış olsa da, 2023 seçimleri neticesinde bir meclis oluşmuştur. Meclis’e 16 siyasi parti girmiştir ve bunlardan 6’sı grup kurulmuşken, 10’u bağımsız olarak temsil edilmektedir. Bu durum, demokratik temsil açısından oldukça yüksek bir oranı göstermektedir. Ancak, bunun Meclis’in çalışmalarına nasıl etki ettiğine bakmak gerek. Asıl sorun, milletvekili sayısı değil, meclisin işleyişi. Cumhur İttifakı, kibirlilikle yaklaşarak, dışlayıcı bir tutum sergiliyor ve otoriter bir rejimi desteklemeye çalışıyor.”
Dönem içerisinde CHP’nin 774, DEM’in 331, İYİ Parti’nin 114 ve Yeni Yol’un 83 kanun teklifi sunduğuna dikkat çeken Günaydın, bu tekliflerden hiçbirinin yasalaşmadığını vurguladı.
CHP’nin bin 226, DEM’in bin 38, İYİ Parti’nin 500 ve Yeni Yol ile Yeniden Refah’ın 156 Meclis Araştırması önergesi sunduğunu belirten Günaydın, “Bu önergemizden sadece bir tanesinin bile kabul edilmesi için gerekli komisyon kurulmamıştır. Demek ki demokratik temsil açısından olumlu bir tablo mevcut fakat Meclis’in çalışmaları açısından oldukça dışlayıcı bir dönem yaşadık.” ifadelerini kullandı.
Yasama yılı içerisinde birçok kanunun gündeme geldiğini belirten Günaydın, “Bu kanunlardan hangisinin gerçekten halkın yararına olduğunu sorgulamak lazım. Türkiye, dünya genelinde 20. büyük ekonomi fakat 30 milyon insan açlık sınırında yaşamakta. Asgari ücret 22 bin lira seviyesine çıkarıldı, ancak bu konuda yapılan teklifler geriye çevrildi.” diye ekledi.
“En düşük emekli aylığı 14 bin lira seviyesinden 16 bin liraya yükseltildi. Bunun anlamı, emeklilerin sadece dörtte birinin, açlık sınırının yarısına denk gelen bir maaş alabilmesi. Yapmış olduğumuz talepler de maalesef geri çevrildi.”
“Gençlerimize, kadınlarımıza ve çiftçilerimize yönelik birçok olumlu düzenleme yapılması gerekirken AKP, aksine düzenlemeleri yürürlüğe soktu.”
Doğa ve çevre ile ilgili yıkıcı düzenlemelerin Meclis gündemine geldiğini vurgulayan Günaydın, “İklim Kanunu bu düzenlemelerden biriydi. Tüm maddelerinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Zeytin ve maden yasası gibi yasalar, şirketlerin talimatları gereği sabahlara kadar çalışarak geçirildi.” dedi.
“Anayasa Mahkemesi’ne sesleniyorum; nereye başvurmamız gerektiğini söyleyin”
TBMM’deki olumsuz durumları değerlendiren Günaydın, “Hakimler ve Savcılar Kurulu’na yapılan üye seçimlerinde ortaya konan sıkıntılar, bu meclis için utanç verici. Açıkça Anayasa’ya ve ahlaka aykırı işler yapıldığı aşikâr. Anayasa Mahkemesi bu konudaki görevsizlik kararını oy çokluğuyla aldı ki bu da bir başka handikap.” dedi.
“Zeydan Başkan’ın tutuklanması, Meclis’in işleyişini etkiledi”
CHP’ye yönelik saldırıların TBMM’deki çalışmalarını etkilediğini vurgulayan Günaydın, “Zeydan Başkan tutuklanınca, Meclis’in bu durumu görmezden gelmesi mümkün değildi ve sırf bu nedenle kürsüyü işgal ettik.” dedi.
“Milletvekillerimiz saha çalışmalarını planlıyor”
Milletvekillerinin saha çalışmalarını organize ettiklerini ve 1 Ekim itibarıyla Meclis’e döneceklerini aktaran Günaydın, “CHP milletvekilleri ailelerine bir hafta ayırdıktan sonra 81 ilde sahada olacaklar.” şeklinde ifade etti.
“CHP bu masada oturmaz”
Günaydın, sözlerine şöyle devam etti: “AKP-MHP, bu ülkeye demokrasi getirecek, bunu mu bekleyeceğiz? 2002’de AKP iktidara geldiğinde terör sorunu neredeyse sıfırdaydı. Ancak, şimdi geçmiş dönemle kıyaslandığında terör yeniden artmaya başladı. ‘Terörsüz Türkiye’ başlığı ise aslında bir ideolojik örtü niteliğindedir. Komisyonun şeffaf bir şekilde, hukuka uygun çalışması gerekir. CHP her zaman barıştan yana olmuştur.”
“Komisyonun çalışma alanı, nasıl bir yolla kurulması gerektiği gibi konularda karar verme hakkımız olduğunu ifade ediyoruz. Tabi ki böyle bir komisyona katılabiliriz fakat burada önemli olan kimlerin oturduğu değil, neyi amaçladığıdır.”
“86 milyonun demokrasi talebi karşılanmalı”
Yanlış hareketlerin ne olduğunu açıklayıp karşı duracaklarını belirten Günaydın, “Türkiye’de yaşayan 86 milyon insanın demokrasi taleplerinin sorgulanması gerekmektedir. Cumhuriyetin değerlerinin esas alınarak refah ve adaletin sağlanmasını talep ediyoruz.” dedi.
“CHP, anayasa masasında yer almayacak”
Yeni anayasa ile ilgili tartışmalara katılmayacaklarını belirten Günaydın, “Meclis’te kurulacak komisyonun anayasa değiştirme yetkisi olmayacak. Herhangi bir anayasa sürecinin parçası olmayacağız.” ifadelerini kullandı.
“CHP’ye katılmak isteyenler için kapı açıktır, ancak…”
Milletvekili istifalarına ilişin Günaydın, “CHP herhangi bir milletvekili için kapılarını açmadı. Geri dönmek isteyenler için ise partileri ile doğru bir ayrılık yapmaları gerektiğini belirttik.” diyerek partinin duruşunu yineledi.
“`
