Türkiye’nin tarım sektörünü sarsan 2025 zirai don olayları, 65 ilde 16 farklı meyve ürününde yüzde 20 ve üzeri hasara yol açtı. Resmi Gazete’de yayımlanan “2025 Yılında Meydana Gelen Zirai Don Nedeniyle Ürünleri Hasar Gören Çiftçilere Destekleme Ödemesi Yapılmasına İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı” ile mağdur üreticilere müjdeli haber geldi. Karara göre, don afetinden etkilenen Antep fıstığı, armut, ayva, badem, ceviz, elma, erik, fındık, kayısı, kiraz, limon, mandalina, portakal, şeftali/nektarin, üzüm ve vişne gibi ürünlerdeki kayıplar, girdi maliyetleri esas alınarak telafi edilecek. Bu destek, tarım sigortası olmayan veya tazminat alamayan çiftçileri de kapsayarak, sektörün nefes almasını sağlayacak.
Zirai don elma hasadını vurdu
1 Şubat ile 13 Nisan 2025 tarihleri arasında yaşanan don olayları, özellikle Akdeniz, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde meyve bahçelerini vurdu. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) üzerinden kayıtlı ve il/ilçe müdürlüklerince hasarı tespit edilen üreticiler, 1 Eylül 2024 – 13 Nisan 2025 arası girdi maliyetlerinin hasar oranı ve alanı nispetinde ödemelerden faydalanabilecek. Ödemeler, T.C. Ziraat Bankası aracılığıyla yapılacak ve haciz veya icra gibi işlemlerden korunacak. Bakanlık yetkilileri, bu desteğin bütçe imkanları çerçevesinde hızlıca devreye gireceğini belirterek, “Çiftçilerimizin emeklerini boşa çıkarmayacağız” dedi.
“KALICI HASAR VERİYOR”
Bu karar, iklim değişikliğinin tarımı nasıl tehdit ettiği konusunda da önemli bir uyarı niteliğinde. Bilimsel araştırmalar, zirai donun sıklığını ve şiddetini artıran faktörün küresel ısınma olduğunu gösteriyor. Örneğin, Nature Climate Change dergisinde yayımlanan bir çalışmada, Fransız bilim insanı Jay Ram Lamichhane ve ekibi, “iklim değişikliğinin bahar don riskini artırdığını ve Avrupa’da meyve ağaçlarında hasar oranlarını yüzde 50’ye varan seviyelerde yükselttiğini” belirtti. Lamichhane, “Erken ısınmalar bitkilerin tomurcuklanmasını hızlandırırken, ani don olayları hücrelerde buz kristali oluşumuna yol açarak kalıcı hasar veriyor. Bu, tarım ekonomisini milyarlarca euro zarara uğratıyor” diye açıklamada bulundu.
Bakan Tüfenkci’den iyi haber: Ay sonunda ödeme yapılacak!
Benzer şekilde, UC Davis Üniversitesi’nden iklim bilimcisi Theodore E. Essington, California’daki meyve bahçeleri üzerine yaptığı araştırmada, “Küresel ısınma don maruziyetini azaltabilir gibi görünse de, erken bahar donları riski artırıyor ve sulama gibi koruma yöntemleri su kaynaklarını zorluyor” dedi.
Essington’ın ScienceDirect’te yayımlanan makalesi, Kaliforniya’da badem, avokado ve portakal gibi ürünlerde don hasarının iklim modellerine göre 2050’ye kadar değişkenlik göstereceğini, ancak ani soğuk dalgalarının tarım sigortalarını yetersiz kılabileceğini vurguladı.
“ERKEN UYARI SİSTEMLERİ ŞART”
Avustralya’da Queensland Üniversitesi’nden Dr. Jack Christopher ise, kış tahıl ürünlerinde don hasarını inceleyen bir projede, “İklim değişikliği, ortalama sıcaklıkları yükseltirken don olaylarının şiddetini artırıyor. Çiftçilere genetik olarak dirençli tohumlar ve erken uyarı sistemleri şart” görüşünü savunuyor. Christopher’ın 60 yıllık iklim verilerini analiz eden çalışması, donun tarım kayıplarını milyonlarca dolar artırdığını ve hükümet desteklerinin yetersiz kaldığını belirtiyor.
Türkiye’deki don afeti de bu küresel trendin bir yansıması. FAO’nun (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü) “Frost Protection: Fundamentals, Practice, and Economics” raporunda, uzmanlar Richard L. Snyder ve J. P. de Melo-Abreu, “Don hasarı, bitki dokularında su çekerek dehidrasyona yol açar ve kritik sıcaklık eşiği (Tc) aşıldığında yüzde 90’a varan kayıplar oluşur” diyor. Rapor, rüzgar makineleri, sulama ve sigorta gibi yöntemlerin yanı sıra, iklim değişikliğine uyum için devlet desteklerini zorunlu kıldı.
“TÜRKİYE DOĞRU ADIM ATTI”
Uzmanlar, Türkiye’nin bu kararla doğru bir adım attığını düşünüyor. Lamichhane, “Hızlı destek mekanizmaları, çiftçilerin toparlanmasını hızlandırır ve gıda güvenliğini korur. Ancak uzun vadede, iklim dirençli çeşitler ve erken uyarı sistemleri şart” dedi.
Essington ise, “Su ve enerji tasarrufu sağlayan koruma teknikleri, don riskini azaltmada etkili; Türkiye gibi ülkeler bu alanda öncü olabilir” görüşünü paylaşıyor.
Tarım sektörü temsilcileri, kararın uygulanmasını heyecanla bekliyor. Bir fındık üreticisi, “Don yüzünden mahsulümüzün yarısını kaybettik; bu destekle ayağa kalkacağız” derken, uzmanlar iklim değişikliğinin gelecekteki don risklerini artıracağını hatırlatarak, kalıcı çözümler için yatırımları artırılması gerektiğini vurguluyor. Hükümetin bu adımı, tarımın geleceği için umut verici bir sinyal olarak değerlendiriliyor.